Yaşam Çocuk

Yaşam Çocuk
Çocuk Dünyası

Sayfalar

20 Mayıs 2011 Cuma

Keloğlan ve Sihirli Taş

Keloğlan ve Sihirli Taş

Bir varmış, bir yokmuş. Allah ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış. İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu "Kel oğlum,keleş oğlum" diye severmiş.
Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş. Belki bir kaç balık yakalarım. Anacığımla pişirir, yeriz. Aç karnımızı doyururuz" diye düşünüyormuş.

Irmağın kenarına gelip oltasını salmış. Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu...
Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. "Hem balığı götürürüm anama, hem tası" demiş.

Keloğlan ve Kuyudaki Dev

Keloğlan ve Kuyudaki Dev

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken; ülkenin birinde bir kasaba varmış. Bu kasabanın kenar mahallelerindeki bir kulübede, çok fakir bir keloğlan ile ihtiyar annesi yaşamakta imiş. Keloğlan çok akıllı ve becerikli olmasına rağmen çalışmaktan hoşlanmaz, tembel tembel evde oturmayı, ne buldu ise yiyip, içmeyi ve uyumayı severmiş. Tembel mi tembel, saçsız kafası ile de çok çirkin olduğu için herkes ona keloğlan dermiş. Keloğlanın ihtiyar annesi ise el çamaşırı yıkar, hem kendini, hem de tembel keloğlanı beslemeğe çalışır, zorluklar içinde geçinirlermiş.

Kırmızı İbikli Tavuk (her yaşa masal)

zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı ibikli küçük bir tavuk yaşarmış. Tavuk kendi yiyeceğini kendisi bulur ve bu güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat yaşarmış. Bir gün buğday taneleri bulmuş ve bunlari ekerek daha çok yiyecek elde edeceğini düşünmüş. Ancak nasil ekeceğini bilmediği için arkadaşlarından yardım istemiş:

'- Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ?'

Ördek cevaplamış:

'- Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim.

Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadar buğday alırsın.'

Domuz oradan seslenmiş:

Bir Kardelen Masalı

BİR KARDELEN MASALI...
Bir varmış bir yokmuş ,uzak ülkelerin birinde, dağların doruklarında güzeller güzeli Dağ Fulyası yaşarmış.
Baharın ilk belirtileriyle uzun kar uykusundan uyanır,
güneş sıcaklığını iyice hissettirmeye başladığı günlerde tomurcuklanır, yaz boyunca da çiçekleriyle çevresine binbir
renkler saçar, kokusu ile, güzelliği ile, güzelliğinden çok o
mahçup saf duruşu ile herkesi kendine hayran bırakırmış.

Kül Kedisi


KÜL KEDİSİ


Charles Perrault


Bir zamanlar güzeller güzeli bir kız varmış. Annesi ölünce babası yeniden evlenmiş. Üvey annesi de ilk evliliğinden olan iki kızıyla birlikte gelip eve yerleşmiş.

Bu iki kız, yeni kız kardeşlerinden hiç hoşlanmamış. Odasında ne var ne yoksa tavan arasına fırlatıp atmışlar. Ona bir kardeş gibi

Okusun da Büyüsün - Masal Klasikleri (e-kitap)



İçerisinde yüzlerce masal klasiğini barındıran ve oldukça özenle hazırlanmış bir kitap.
İyi okumalar.


OKUSUN DA BÜYÜSÜN Dünya Çocuk Masalları.rar

Fare ile Deve Masalı

Bir fare bir devenin yularını eline almış; kibirle “Durma, yürü bakalım” demiş.
Uysal deve yürümeye başlamış. Fare de kendini pehlivan sanmış.



Deve farenin düşüncesini anlamış ve içinden “Sabret, şimdi ne olduğunu görürsün ” demiş.



Birlikte yürümüşler. Gide gide ancak bir filin geçebileceği büyük bir nehre gelmişler. Fare orada durakalmış.



Deve “Ey şamatacı arkadaşım! Niye durdun? Neden şaşırdın? Hadi nehirde yürü bakalım. Sen benim kılavuzumsun. Hadi hızlı yürü” demiş.



Fare “Ya nehrin suyu derinse, batıp boğulmaktan korkarım” diye cevap vermiş.



Deve “Ben suyu bir kontrol edeyim” diyerek hemen suya yürümüş ve ayağını daldırmış. Sonra “Su dize kadar. Niçin böyle şaşırdın? Aklın başından gitti!” diye sormuş.



Fare “Bana ejderha olan sana karınca gibi gelir. İki diz arasındaki fark açıkça belli. Su senin dizine kadarsa, benim başımı yüz arşın geçer” demiş.



O zaman deve “Öyleyse bir daha böyle küstahlık etme. Yoksa çok sıkıntı çekersin. Kendin gibi farelere karşı kibirlen” demiş.