Yaşam Çocuk

Yaşam Çocuk
Çocuk Dünyası

Sayfalar

20 Mayıs 2011 Cuma

Hayvanları koruma günü ile ilgili tekerlemeler

Hayvanlar ile ilgili çocuk tekerlemeleri

KEÇİLER

Ayşe Hanımın keçileri,
Hop hop hopluyor,
Arpa, saman istiyor,
Arpa, saman yok,
Kilimcide çok.
Kilimci kilim dokur,
İçinde bülbül okur.
İki kardeşim olsa,
Biri ay, biri yıldız,
Biri oğlan, biri kız,
Hop çikolata çikolata,
Akşam yedim salata,
Seni gidi kerata.

Annem Bana Bir Bebek Aldı Yanakları Al Aldı Sözleri

Annem Bana Bir Bebek Aldı Yanakları Al Aldı Şarkı Sözü,
Annem Bana Bir Bebek Aldı Çocuk Şarkısı



Annem Bana Bir Bebek Aldı Şarkısı

Annem bana bir bebek aldı yanakları al aldı
Gözleri boncuk mavi saçları kumraldı

Ben bebeğimi çok severim şekerle beslerim
Yaramazlık yapınca kulağını çekerim

Bir gün gittik attaya çikolata almaya
Sonra yolumuzu kaybettik başladık ağlamaya

Oradan geçen bir polis amca yolumuzu gösterdi
Bundan sonra izinsiz çıkmayın dedi

Okul Öncesi - Anasınıfları İçin Müzikli Rondları

Anasınıfları İçin Müzikli Rondları,
Müzikli rondlar okulöncesi çalışmaları,
Okul Öncesi Anasınıfı Müzikli Rondları




Çizmeli Kedi Masalı

Çizmeli Kedi

Bir zamanlar, üç oğlu olan bir değirmenci varmış. Değirmenci ölünce büyük oğluna değirmen, ortanca oğluna eşek, küçük oğluna da kedi miras kalmış. Küçük oğlu bu duruma çok üzülmüş.
“Kedi ne işine yarar ki insanın?” diye yakınmış. “Pişirip yiyemezsin bile.” Kedi bunu duymuş ve hemen cevap vermiş. “Kötü bir mirasa sahip olmadığınızı göreceksiniz efendim. Bana boş bir çuval ve bir çift de çizme verirseniz, neye yarayacağımı görürsünüz.”

Keloğlan ve Sihirli Taş

Keloğlan ve Sihirli Taş

Bir varmış, bir yokmuş. Allah ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış. İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu "Kel oğlum,keleş oğlum" diye severmiş.
Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş. Belki bir kaç balık yakalarım. Anacığımla pişirir, yeriz. Aç karnımızı doyururuz" diye düşünüyormuş.

Irmağın kenarına gelip oltasını salmış. Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu...
Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. "Hem balığı götürürüm anama, hem tası" demiş.

Keloğlan ve Kuyudaki Dev

Keloğlan ve Kuyudaki Dev

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken; ülkenin birinde bir kasaba varmış. Bu kasabanın kenar mahallelerindeki bir kulübede, çok fakir bir keloğlan ile ihtiyar annesi yaşamakta imiş. Keloğlan çok akıllı ve becerikli olmasına rağmen çalışmaktan hoşlanmaz, tembel tembel evde oturmayı, ne buldu ise yiyip, içmeyi ve uyumayı severmiş. Tembel mi tembel, saçsız kafası ile de çok çirkin olduğu için herkes ona keloğlan dermiş. Keloğlanın ihtiyar annesi ise el çamaşırı yıkar, hem kendini, hem de tembel keloğlanı beslemeğe çalışır, zorluklar içinde geçinirlermiş.

Kırmızı İbikli Tavuk (her yaşa masal)

zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı ibikli küçük bir tavuk yaşarmış. Tavuk kendi yiyeceğini kendisi bulur ve bu güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat yaşarmış. Bir gün buğday taneleri bulmuş ve bunlari ekerek daha çok yiyecek elde edeceğini düşünmüş. Ancak nasil ekeceğini bilmediği için arkadaşlarından yardım istemiş:

'- Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ?'

Ördek cevaplamış:

'- Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim.

Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadar buğday alırsın.'

Domuz oradan seslenmiş: